Single Blog Title

blog konusu

Bu Davet Bizim Şimdi Birlik Vaktidir

Dörtnala gelip Uzak Asya’dan

Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan

bu memleket, bizim.

 

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak

ve ipek bir halıya benzeyen toprak,

bu cehennem, bu cennet bizim.

 

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,

yok edin insanın insana kulluğunu,

bu dâvet bizim….

 

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür

ve bir orman gibi kardeşcesine,

bu hasret bizim…

 

Milletimiz, 15 Temmuz gecesi ülkemizin istikbaline göz diken ve insanlarımızın canına göz kırpmadan kast eden hainler tarafından çok zor bir süreç ile karşı karşıya bırakıldı. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının ve gazi milletimizin büyük fedakarlıklarıyla kurulmuş ve şahsıyla milletimizi temsil eden yüce meclisimiz bile; vatanımızın korunması için kendilerine tahsis edilen silahlarla, hainler tarafından ateş altına alındı. Tankların, topların ve silahların milletimizi yıldırabileceklerini onu sindirebileceklerini düşündüler. Ancak bu demokrasi katillerinin hesap etmediği şey: milletimizin eşsiz feraseti ve cesareti idi. İstiklaline ve cumhuriyetine kast edecek bir girişimde milletimizin siyasi görüş ayrımı gözetmeksizin tek yürek ve tek vücut olarak vatanına ve devletine sahip çıkacağı idi.

Milletimiz birlik ve beraberlik içinde müthiş bir cesaret örneği göstererek; canları pahasına da olsa milletinin istiklalini ve geleceğini, devletinin izzetini ve şerefini korudu. Bu mücadelede, canlarını vatanımız ve milletimiz uğruna feda eden şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz; milletimize geçmiş olsun diyor ve önünde saygı ile eğiliyoruz. İşte biz milletinin istiklalini, şahsi istikbalinin önüne koyan bu büyük milletin gençleri olarak; böyle büyük bir milletin ferdi olmayı sahip olabileceğimiz en büyük onur ve gurur kaynağı olarak görüyoruz. Ve hangi siyasi görüşten veya kesimden olursak olalım bu ülkenin gençliği olarak diyoruz ki; bu milletin istiklalini ve cumhuriyetini her türlü ahval ve şerait içinde dün olduğu gibi bundan sonra da her türlü darbeye ve saldırıya karşı koruyacağımıza söz veriyoruz.

Bu zor süreci büyük fedakarlıklar ve birlik ve beraberlik ruhuyla atlatan milletimize, devletimize ve biz gençliğe şimdi de büyük vazifeler düşmektedir. Toplumun bütün kesimleri olarak birlik içinde olunca neler yapabileceğimize yeniden tecrübe ettiğimiz bu günlerin ve oluşan bu mutabakat ikliminin kıymetini bilmeliyiz. Aleyhimize olan bu kötü durumu, birlik ve beraberlik ruhu ile meydana getireceğimiz uzlaşı ortamının daha da güçlendireceği bir Türkiye’nin oluşumu için bir fırsat bilmeliyiz.

Biz gençlerin bundan sonraki beklentisi: Anayasanın ve hukukun üstünlüğünün gözetildiği, hukuk devleti ilkelerinden taviz verilmediği ve bu oluşan olağanüstü durumun bir an önce normale dönerek toplumsal huzur ve güven ortamının en kısa sürede tesis edildiği bir Türkiye’dir.  Bu kalkışmada yer almayı düşünmeyi dahi vatanına ve milletine hakaret addeden Silahlı Kuvvetlerimizin şerefli mensuplarının onur ve haysiyetleri korunarak; toplumun özellikle yetkisiz erler konusunda vicdanını da gözeterek, demokrasimize ve milletimizin onur ve şerefine kast etmiş hainlerin bir an önce en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Bu beklentilerimizin devletimiz ve parlamentomuz tarafından ivedilikle ve kararlılıkla gerçekleştirileceğine olan inancımız tamdır.

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;

Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.

Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;

Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!

Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?

Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!

Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,

Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!

Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!

Nazım Hikmet’le başladık Mehmet Akif’le bitiriyoruz, onların dizelerinden dökülen vatan sevgisidir bizi bir araya getiren ruh. Ve biz bu sevgiyle bir araya gelmiş, bu ülkenin her fikir ve düşünceden gençleri olarak HEP BİRLİKTE GÜZEL GÜNLER YAŞAMAK istiyoruz.

Ve son olarak bu zor süreçte kendilerinin ve partilerinin siyasi menfaatlerini düşünmeden milletimizin ve devletimizin bekası için ellerini taşın altına koyarak milletin yanında duran ve önderlik eden, sorumluluktan kaçmayan ve cesur bir duruş sergileyen tüm siyasi liderlerimize, STK’larımıza, iş dünyasının önde gelen temsilcilerine ve krizin ilk anından itibaren büyük bir sorumluluk örneği sergileyen medyamıza sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.